Pakistan Seçimleri Sonrası Hindistan-Pakistan İlişkileri

Yazar: Arda Aydın Dağdeviren – 10.01.2023

Uluslararası gündemde uzun süre yerini koruyan Hindistan ile Pakistan arasındaki gerilim ve anlaşmazlıkların son dönemde yaşanan yeni gelişmelerle krize dönüşme olasılığı artarak devam ediyor. Yıllardır çözülemeyen Keşmir sorunu bu gerilimin temel nedenlerinden olduğu bilinse de bu anlaşmazlığın artmasına neden olan olaylar zincirine Mart ayında bir yenisinin daha eklenmiş olduğunu gördük. 9 Mart’ta yaşanan sınır ihlalinde Pakistan, Hindistan'a ait süpersonik uçan bir nesnenin kendi sınırları içine düştüğünü doğrulaması ile başlayan süreçte Pakistan'da Başbakan İmran Han'ın 10 Nisan 2022 tarihinde gerçekleşen güven oylamasını kaybetmesi sonrası hükümetin düşmesi ikili ilişkilerin geleceğini yeniden tartışmaya açtı. Son olarak Pakistan eski Başbakanı İmran Han’ın konvoyuna 3 Kasım 2022 tarihinde düzenlenen silahlı saldırı neticesinde Pakistan iç siyasetinde kaotik bir ortam oluşurken, Hindistan ve Pakistan arasındaki ilişkilerin nasıl bir boyuta çıkacağı uluslararası gündemde mercek altında.

Yıllar Öncesine Dayanan Keşmir Sorunu
Hindistan ve Pakistan’ın aralarında yaşadığı en temel krizlerden birisi olan Keşmir Sorunu, yıllardır iki ülkenin ilişkilerindeki gerilimi arttıran temel problemi teşkil ediyor. Güney Asya bölgesinde yer alan Keşmir, Pakistan, Hindistan ve Çin'in arasında yer alıyor. Toplam 222 bin 200 kilometrekare toplam alana sahip bölge, Hindistan alt kıtasının 1947'deki bölünmesinden bu yana Hindistan ve Pakistan arasındaki anlaşmazlığın ana nedeni.

Hint Yarımadası 1947'de Pakistan ve Hindistan olarak ikiye bölünürken, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan Keşmir Emirliği'ne ait bu bölgeyi Pakistan talep etti. Lakin Keşmir Emirliği, Hindistan'a bağlanmayı istediği için komşu ülke de bu bölgede hak iddia etti. Bunu üzerine 1948'de Hindistan ve Pakistan arasında savaş çıktı. Savaş’ta Pakistan bölgenin küçük bir kısmını ele geçirdi, büyük bir kısmı ise Hindistan'ın kontrolüne kaldı.

İki ülkenin de çok büyük kayıplar verdiği Keşmir Savaşı’nda Birleşmiş Milletler ‘in (BM) dahil olmasıyla birlikte ateşkes ilan edilse de daha sonra tekrardan savaş Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Sovyetler Birliği’nin arabuluculuğu neticesinde sona erdi. Fakat yine de iki ülke birbirleri hakkında sınır ihlali suçlamasında bulunması, çoğu zaman yeni bir krizi tetikleyecek faktör olarak yer almaya devam ediyor.

Hindistan, anayasanın yarım asırdan uzun süredir Cammu Keşmir'e ayrıcalık tanıyan 370'inci maddesini 5 Ağustos 2019'da iptal ederek bölgenin özel statülü yapısını ortadan kaldırmış ve eyaleti ikiye bölmüştü.

Eyalet, 31 Ekim 2019'da resmi olarak merkeze bağlı Cammu Keşmir ve Ladakh "Birlik Toprağı" statüsünde iki bölgeye ayrılmıştı.

Kararın ardından Hint güvenlik güçleri, Cammu Keşmir'de asayiş operasyonlarını ve halk üzerindeki baskıları yoğunlaştırmış, sokağa çıkma yasağının yanı sıra internet, telefon ve ulaşım kısıtlamaları getirilmiş, bölgedeki yerel partilerin yöneticileri ve üyeleri gözaltına alınmıştı.

Konunun endişe verici boyutu ise sınır krizlerinin aktif çatışmaya dönüşmesinin yaşanan somut olaylar referans alınarak öne sürülebilmesinin mümkün oluşu. Örneğin son olarak 9 Aralık 2020 tarihinde Hindistan ile Pakistan arasında Keşmir Kontrol Hattı’nda yaşanan çatışmada 2 Hint ve 2 Pakistan askeri hayatını kaybetmişti.

Mart 2022 Sınır Krizi
9 Mart 2022’de yaşanan olay,iki ülke arasında yaşanan sınır krizlerine bir yenisi eklemiş oldu. Pakistan, Hindistan'a ait süpersonik uçan bir nesnenin kendi sınırları içinde düşmesi sonrası Yeni Delhi yönetimine uyarıda bulundu. Açıklamada Hindistan'ın "bu tür ihmallerin tatsız sonuçlarına karşı dikkatli olması ve gelecekte bu tür ihlallerin tekrarlanmasını önlemek için etkili önlemler alması" konusunda uyarıldığı belirtildi. Pakistan askeri sözcüsü Babar Iftikhar ‘’Bu cismin uçuş yolu, hem Hindistan hem de Pakistan hava sahasında birçok ulusal ve uluslararası yolcu uçuşunun yanı sıra insan hayatı ve yerleşim yerini tehlikeye attı’’ şeklinde açıklama yaptığı kaydedildi.

Hindistan ise,Pakistan'a yanlışlıkla füze fırlattığını, bunun bakım çalışmaları sırasında gerçekleşen bir "teknik arızadan" kaynaklandığını açıkladı.

Hindistan Savunma Bakanlığı bu konuya ilişkin yaptığı açıklamada "9 Mart 2022'de rutin bakım işlemleri sırasında gerçekleşen teknik bir arıza, bir roketin yanlışlıkla fırlatılmasına yol açtı… Hindistan Hükümeti bu olayın ciddiyetinin farkında ve en üst seviyede inceleme gerçekleştiriyor" şeklinde yaşanan olayın bir kaza olduğunu tekrarladı.

Han’ın Görevden Alınması
Öte yandan Nisan ayında Pakistanlı muhalif milletvekilleri tarafından Başbakan İmran Han'ın iktidardan düşürülmesine yönelik güvenoylaması talebi ile başlayan süreç Pakistan’ın iç siyasetini de iyice karıştırmış durumda.

Sürecin başında Han'ın partisine üye Parlamento Başkan Yardımcısı Kasım Suri, her ne kadar da "yabancı müdahalesi" olduğu iddiasıyla güvenoylamasını engellemeye çalışmış ve devlete bağlılık çağrısı yapan anayasaya aykırı olduğunu savunmuş olsa da Pakistan Yüksek Mahkeme’sinin güvenoylamasının durdurulmasının anayasaya aykırı olduğuna hükmederek güvenoylamasının yapılmasına karar vermesinin ardından yapılan güvenoylamasında 342 parlamenterin 174'ü Han aleyhine oy vermesi ile Han güven oylaması ile görevden alınan ilk Pakistan başbakanı odu.

Han güvenoylamasından önce muhalefete "dış güçlerle" birlik olma ve Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) yardımı ile hükümeti düşürmeye çalışma suçlamasını yöneltmişti. ABD ise söz konusu iddiaları reddedetmişti. Tüm bu gelişmelerin ve yaşanan olayları takiben Pakistan meclisinde yine Nisan ayında yapılan oylamada muhalefet blokunun adayı Şahbaz Şerif, başbakanlığa seçildi.[1]

Pakistan iç siyasetini çok karıştıracak olay ise 3 Kasım 2022 tarihinde İmran Han’ın konvoyuna  düzenlenen silahlı saldırı oldu. Erken seçim talebiyle Lahor’dan İslamabad’a doğru giden İmran Han’ın konvoyuna düzenlenen saldırı sonucu İmran Han bacağından yaralanmıştır. Bu olayın ardından Han başbakan Şerif’i, İçişleri Bakanı Sanaullah ve üst düzey bir askeri yetkiliyi kastederek kendi partisinin YouTube platformunda yayınladığı bir videoda ‘’bu üçü beni öldürmeye karar verdi’’  şeklinde bir açıklama yaptı.

Hindistan ile İlişkiler
Hindistan ve Pakistan ikili ilişkileri incelendiği zaman, sınır ihlalleri ve yıllardır süren Keşmir sorunu neticesinde, iki ülkenin birbirleriyle ne şekilde ilişki tasarlayacakları şu anda şeffaflığa sahip olan bir konu değil. Diğer taraftan Pakistan’daki gelişmelerin Hindistan tarafından dikkatle izleniyor. Hali hazırda bölgede Afganistan merkezli bir istikrarsızlık varken bunun üzerine bir de Pakistan’ın yer alması Hindistan’daki Modi hükümetini endişelendiren unsurlar arasında. Zira her ne kadar Pakistan, Hindistan ile gergin ilişkilere sahip olsa da nihayetinde Afganistan ile Hindistan arasında Pakistan aynı zamanda bir tampon bölge olarak da görev yapıyor. Diğer taraftan Han’ın yerine geçen Şerif’in özellikle Keşmir konusunda Hindistan’a yönelik açıklamaları göz önünde bulundurulduğunda Hindistan ve Pakistan arasındaki artan gerilimin belki bir miktar azalması olasılığı karşısında, Keşmir gibi çözümlenmeyen sorunlar bağlamında iki ülke arasındaki gerilimin uzun vadede uluslararası gündemde yerini koruyacağını söylemek daha olası görünüyor. Bunlara son olarak Asya-Pasifik bağlamında son dönemde Çin’in olası bir Hindistan-ABD ittifakına karşı Pakistan’ı yanına çekme çabası eklendiğinde Pakistan ile Hindistan arasındaki ilişki ve gelişmeleri yakından takip etmemiz gerektiğini söylemek mümkün.