YDÜ Yakın Doğu Enstitüsü ve UITSEC, Kıbrıs’ın Siber Güvenlik Geleceğine Damga Vuracak Projeyi Hayata Geçiriyor

YDÜ Yakın Doğu Enstitüsü ve Türkiye’nin ilk ve tek yerli siber güvenlik firması UITSEC, Siber Güvenlik Enstitüsü (EMEA Security Institute) ve Siber Güvenlik Araştırma Merkezi kuruyor.

Değişen dünyada en stratejik alanlardan biri haline haline gelen siber güvenlik, Yakın Doğu Üniversitesi’nde kurulacak yeni bir enstitü ile özel bir araştırma ve eğitim alanına dönüşüyor.

Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla ilişkiler Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, Yakın Doğu Enstitüsü ve uluslararası başarılara sahip Türkiye’nin ilk ve tek yerli siber güvenlik firması UITSEC ve işbirliğiyle kurulacak EMEA Security Institute çerçevesinde Siber Güvenlik Eğitim Programları ve Ar-Ge Projeleri başlatılacak. EMEA Security Institute ‘un ve Yakın Doğu Enstitüsü’ne bağlı Siber Güvenlik Araştırma Merkezi’nin kamuoyuna tanıtımı Yakın Doğu Üniversitesi ile UITSEC’in önümüzdeki günlerde birlikte düzenleyecekleri lansman ile gerçekleştirilecek.


UITSEC CEO’su Batuhan Tosun: Bölgenin Siber Güvenlik Merkezi Olacak Enstitümüz Toplumsal Farkındalığı Ve Bilinci Artıracak
Son yılların en önemli güvenlik alanlarından biri olan siber güvenlik konusunda Yakın Doğu Üniversitesi’nin ortaya koymuş olduğu vizyondan ve Yakın Doğu Enstitüsü ile işbirliği içinde bu vizyonun somut bir projeye dönüşerek siber güvenlik enstitüsü bünyesinde vücut bulmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren UITSEC CEO’su ve aynı zamanda ISSA Yönetim Kurulu Başkanı Batuhan Tosun “Siber güvenliğin bilişim, yönetim hukuku, iletişim güvenliği, iletişim gizliliği, nükleer santral, havacılık, sağlık, kişisel bilgiler başta olmak üzere birçok alanı kapsadığını günden güne görmekteyiz.Üniversite çatısı altında tamamen uygulamaya yönelik hızla işleyecek bir yapının açılışı için uzun süredir çalışmalarımız devam etmektedir. EMEA Security Institute özellikle enformasyon ve haberleşme teknolojileri (ICT) alanında, haberleşme, veri iletimi, kumanda ve kontrol amacıyla kullanılan cihazların kötü amaçlı iç ve dış (siber) saldırılarla karşı karşıya gelmesiyle gerçekleşen faaliyetleri inceleyecek. 21. Yüzyılın en önemli farklılığını oluşturan ICT ve teknolojiyi besleyen bilgi döngüsü, korunmadığı ve değiştirilme-çalınma gibi tehditlere karşı geliştirilen savunma yöntemlerinin inceleneceği bu enstitüde; siber güvenlik konularında toplumda farkındalığın arttırılması amaçlanıyor.” dedi. Bu amaçlar doğrultusunda Ar-Ge projeleri gerçekleştirilmesi, bu alana ilgi ve merak duyan uzmanların topluma kazandırılmasının da hedeflendiğini belirten Tosun “Enstitünün çalışmaları çerçevesinde önümüzdeki dönemde Siber Güvenlik Farkındalık Programı da başlatılacaktır. Siber güvenlik ve bilgi güvenliğiyle ilgili ABD, Kanada, İngiltere gibi ülkelerde benzer kurumların bulunduğunu görmekteyiz. Aynı bakış açısı ve güvenlik kültürü yaklaşımı ile EMEA Security Institute, yakın zamanda yurt dışındaki benzer kurumların öneri alabileceği, geniş güvenlik yelpazesine sahip bir kurum haline dönüşecektir.” dedi


Doç. Dr. Koldaş: Kıbrıs’ın Siber Güvenlik Geleceğini Kamu Kurum Kuruluşları, Sivil Toplum Örgütleri Ve Tüm Paydaşlarla Eşgüdüm İçinde Hep Birlikte İnşa Edeceğiz.
Yakın Doğu Üniversitesi Yakın Doğu Enstitüsü olarak bir yıla yakın bir süredir altyapısını UITSEC ve ISSA ile birlikte oluşturduğumuz siber güvenlik çalışmalarını somut bir ürüne dönüştürme sürecinin son aşamasına gelmiş bulunmaktayız. Son dönemde uluslararası arenada gelişen olaylarla birlikte ülke gündemimizin en önemli konulardan biri haline gelen siber güvenlik doğru, etik, bilimsel bir altyapı oluşturmadan ve konunun uzmanlarının yanısıra dünyadaki öncü kuruluşları ile sistematik çalışmalar yürütmeden somut projeler üretilebilecek bir alan değil. Ayrıca ülke ve bölge çapında kendi içinde tutarlı ve tüm bileşenlere güven veren bir siber güvenlik etkileşim ağının oluşturulabilmesi ancak tüm paydaşların etkin işbirliği ile mümkün olabilecek hassas bir konu. Bu hassasiyetlerin bilinciyle hareket ederek şimdiye kadar gerek kamu kurum ve kuruluşlarımıza gerçekleştirdiğimiz üst düzey ziyaretlerde gerekse sivil toplum örgütlerimizin bir kısmı ile yapmış olduğumuz görüşmelerde bu konu ile ilgili ön bilgi verip kendileriyle görüş alış verişinde bulunduk. Bundan sonraki süreçte de her adımımızda tüm bu kurum ve kuruluşlarımızla yakından iletişim ve eşgüdüm içinde hareket edeceğiz. Amacımız toplumumuzun ve dünyanın ihtiyaç ve gelecek hedefleri doğrultusunda Yakın Doğu Üniversitesi’nin ülkemizin ve bölgenin geleceğini bilimle inşa etme vizyonuna uygun bilimsel projeleri paydaşlarımızla kurmuş olduğumuz kurumsal işbirlikleri ile hayata geçirmektir.” dedi